Uzm. Klnk. Psk. Özlem Ünde

Ben Özlem Ünde. Klinik Psikolog, Psikoterapist ve Birincil Düzey Şema Terapistiyim.

On yıldır tüm işim gücüm, insanı anlamak… İnsan olmanın karmaşıklığına şefkatle yaklaşmak, bu yolculukta karşıma çıkan her duyguya alan açmak ve o duyguları taşıyan kişiye eşlik etmek.

Doğuş Üniversitesi İngilizce Psikoloji Bölümü’nden dereceyle mezun oldum. Ardından Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programını tamamladım. 2016 yılında Türk Kızılayı’na bağlı Özel Kartal Hastanesi’nde Uzman Klinik Psikolog olarak görev yapmaya başladım. Yıllar içinde 7000’i aşkın danışanla çalıştım; farklı yaşam öykülerine, zorluklara, travmalara ve iyileşme süreçlerine eşlik ettim.

Bugün, kurucusu olduğum Mod Psikoterapi Merkezi’nde, yetişkinlerle bireysel terapi çalışmalarımı sürdürüyorum.

Ekolüm Şema Terapi; ancak seanslarımda somatik farkındalık, bedensel düzenleme, iç ses çalışmaları ve kişinin kendi yaşam köklerine dair derin bir içgörü geliştirmeyi destekleyen bütüncül bir yaklaşım kullanıyorum.

Benim için terapi, sadece bir teknikler bütünü değil…

Bu oda; yargısız bir alan, duyguların kabul gördüğü bir yer, kişinin kendisiyle nihayet rahatça karşılaşabildiği bir güven alanı.

Benim rolüm ise, karşımdaki kişinin sesini kısmadan, acele etmeden, onu zorlamadan, kendi ritmiyle güçlenebilmesine eşlik etmek.

Terapist kimliğimi tanımlayan en temel şeyler; samimiyetim, şefkatim, deneyimim ve insana olan derin merakım…

İnsanların hikâyelerine tanıklık etmek, içlerindeki küçük çocuğu görmek, güçlenmelerine rağmen kırılganlıklarını koruyabildikleri alanı yaratmak benim için büyük bir onur.

Klinik çalışmalarımın yanı sıra, çeşitli kurum ve şirketlerde eğitimler verdim; seminerler ve atölyeler düzenledim.

Türk Psikologlar Derneği ve Türkiye Şema Terapi Derneği üyesiyim.

Mesleki yolculuğum boyunca hem bilginin hem insan temasının iyileştirici gücüne inandım.

Bugün hâlâ, her danışanımda yeniden şunu görüyorum:

İyileşmek, aslında kendine yaklaşmaktır.

Ben de bu yolculukta, kişinin kendi iç sesini duyabilmesi, kendine güvenebilmesi ve iç dünyasının karmaşıklığına şefkatle bakabilmesi için ona eşlik etmekten derin bir anlam buluyorum.