Tanı ve Tedaviler

Her bireyin yaşadığı zorluk, geçmişi, beklentisi ve iyileşme hızı birbirinden farklıdır. Bu nedenle tanı ve tedavi süreci de her zaman kişiye özel ilerler. İlk görüşmelerde sizi tanımaya, yaşadığınız durumu anlamaya odaklanıyorum. Tanılar, yalnızca isimlendirmeler değil; sizi, duygularınızı ve yaşam örüntülerinizi bütüncül biçimde anlamamı sağlayan araçlardır.

Tedavi sürecinde amacım yalnızca belirtileri hafifletmek değil, içsel denge ve farkındalık kazandırmaktır. Her adımda sizinle birlikte ilerleyerek, ihtiyaçlarınıza uygun bir terapi planı oluşturuyorum. Şema Terapi başta olmak üzere kanıta dayalı yaklaşımlarla, yaşam boyu yerleşmiş duygusal kalıpları fark etmenizi ve bu kalıpları dönüştürmenizi hedefliyorum.

Bu süreçte güven, açıklık ve iş birliği esastır. Her görüşmede, kendi iyileşme sürecinizin aktif bir parçası olmanızı destekliyorum. Çünkü gerçek değişim, sizinle birlikte şekillenen bir tedaviyle mümkündür.

Depresyon, yaşam enerjisini ve motivasyonu azaltan, kişinin kendine ve dünyaya bakışını etkileyen bir durumdur. Görüşmelerimizde bu duyguların altında yatan kalıpları anlamaya, içsel ihtiyaçları fark etmeye ve yeniden denge kurmaya odaklanıyoruz.

Kaygı (anksiyete) bozukluğu, geleceğe dair sürekli endişe ve kontrol kaybı hissiyle kendini gösterebilir. Bu süreçte, zihinsel döngüleri tanımlayarak kaygının kaynağını anlamayı ve bu döngüyü dönüştürmeyi hedefliyoruz.

Kişilik bozuklukları, kişinin kendini ve çevresini algılama biçimini etkileyen kalıplaşmış örüntülerdir. Terapi sürecinde bu örüntüleri fark etmek, duygusal ihtiyaçları sağlıklı biçimde ifade edebilmek ve ilişkilerde yeni bir denge kurmak üzerine çalışıyoruz.

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), istenmeyen düşünceler ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkar. Bu süreçte, bu döngülerin duygusal kökenlerini anlamaya ve kontrol ihtiyacının altında yatan duygularla çalışmaya odaklanıyoruz.

İlişki sorunları, geçmiş deneyimlerin ve öğrenilmiş kalıpların bugünkü ilişkilerimize yansımalarından beslenir. Terapide, iletişim biçimlerini, sınırları ve ihtiyaçları fark ederek daha sağlıklı bağlar kurma sürecini destekliyorum.

Somatizasyon bozukluğu, duygusal sıkıntıların bedensel belirtilerle ifade bulduğu bir durumdur. Bu süreçte, bedenin dilini anlamaya, bastırılmış duyguları fark etmeye ve içsel bütünlüğü yeniden sağlamaya odaklanıyoruz.

Duygudurum bozuklukları, duygusal dalgalanmalarla seyreden bir tablo oluşturabilir. Bu süreçte, duyguların anlamını birlikte keşfederek denge ve istikrar kazandırmaya çalışıyoruz.

Travma ve yas, yaşamın beklenmedik kayıpları veya sarsıcı olayları sonrasında ortaya çıkar. Güvenli bir terapötik alan içinde bu deneyimlerin duygusal yükünü taşımayı, anlamlandırmayı ve iyileşmeyi amaçlıyoruz.

Yeme bozuklukları, kontrol, kimlik ve özdeğer temalarıyla yakından ilişkilidir. Terapide, yeme davranışının ardındaki duygusal dinamikleri anlamaya ve bedeni bir düşman değil, bir rehber olarak görmeyi yeniden öğrenmeye çalışıyoruz.